Çocuklarda Gelişim Dönemi

Çocuklarda Gelişim Dönemi

27.11.2012 4818

Rehberlik bireye kendini anlaması, çevresini tanıması, değerlendirmesi, doğru tercihler yaparak kendini gerçekleştirebilmesi için yapılan sistematik bir yardım sürecidir. Okulumuzda rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleriyle, öğrencinin kendini tanımasına, çevrede kendisine açık olan fırsatları öğrenmesine, gizil güçlerini geliştirmesine ve çevresine uyum sağlamasına yardımcı olunmaya çalışılır.

Rehberlik ve psikolojik danışmanlık servisinin çalışmaları

· Bireysel rehberlik

· Grup rehberliği

· Eğitsel rehberlik

· Mesleki rehberlik

· Psikolojik testler

· Velilerimize seminerler ve bülten verilmesi

· Gelişim özellikleri

· Etkili iletişim

· Davranış ve uyum bozuklukları

 

Sevgili Veliler;

Anne baba olmak öğrenilen bir beceridir.Kimse çok iyi anne baba olarak doğmaz.Rehberlik Servisi olarak amaçlarımızdan biri siz velilerimizin anne babalık becerilerine katkıda bulunmaktır.Bu nedenle sizler için aylık bültenler hazırlıyoruz.

Bu ay ki bültenimizde sizlerden gelen istekleri de göz önünde tutarak çocuğunuzun içinde bulunduğu gelişim dönemi ve özelliklerine yer vermeyi uygun gördük.Çünkü çocuğunuzun içinde bulunduğu yaşın özelliklerini bilmek, çocuğunuzdan beklentilerinizi ayarlamanızda kolaylık sağlayacak hem de iletişiminize katkıda bulunacaktır.

Yararlanmanız dileğimizle.......

 

GELİŞİM

Çoğu kez birbiriyle karıştırılan "büyüme" ile "gelişme" sözcükleri, gerçekte birbirinden farklı kavramlardır; biri diğerinin yerini alamaz. Yapısal artışı dile getiren "büyüme", bedende gerçekleşen sayısal değişiklikleri içermektedir. (Kilo, boy artışı gibi). Buna karşılık "gelişme" kavramı; düzenli, uyumlu ve sürekli bir ilerlemeyi dile getirmektedir. Gelişim, anne karnından başlayıp ölünceye kadar geçen bir süreci kapsarken her çocuğun gelişim çizgisinin farklı olduğunu unutmamak gerekir.Bu nedenle çocuklarımızı bedensel, zihinsel, sosyal, duygusal yönden karşılaştırmamız gerekir.

 

GELİŞİM DÖNEMLERİ

- GÜVEN VE GÜVENSİZLİK (0-1 YAŞ)

Çocukluğun ´bebeklik´ ya da ´süt çocukluğu´ dediğimiz 0-1 yaşta bebek bütünüyle annesine ve çevresine bağımlıdır.Onun içinde temel gereksinmesi ´güven´dir.Bunu alamazsa ona ´güvensizlik´ egemen olacaktır. Çocuğun acıkması ´güvensizlik´tir, doyurulması´güven´. Çocuğunun altının kirlenmesi ´güvensizlik´tir , temizlenmesi ´güven´. Annenin uzaklaşması ´güvensizlik´tir, gelmesi´güven´.

İnsanın hayatının başında en büyük gereksinmesinin güven olması çok düşündürücüdür.Daha sonraki yıllarında da bu gereksinme sürüp gidecektir.Bebeğin temel gereksinmeleriyle ilgili görünen güven ve güvensizlik ikilemi hayat boyunca sevgiyle ilgili olarak, başarı ile ilgili olarak, toplumsal korkularla ilgili olarak sürüp gidecektir.

 

- ÖZERKLİĞE (BAĞIMSIZLIK) KARŞI UTANÇLA GERİLEME (2 - 3 YAŞ)

Başkalarına güven duygusunun gelişmesinden sonraki aşama kendine güven duygusu ve kendi işini yapmadır. Bu dönemdeki çocuklar bir çok işi kendi başlarına yapmaya çalışarak özerk (bağımsız) olmak istediklerini belirtirler. Bu isteklerini "ben yaparım", "kendim yapacağım" gibi ifadelerle ortaya koyarlar. Tamamen başkalarına bağımlı olmak istemezler teşebbüs ettikleri işleri yaparak kendilerine olan güvenlerini artırmaya çalışırlar. Yetişkinlerin yaptıkları işe karışmalarını istemezler. Eğer yaptıkları iş engellenirse öfkelenip hırçınlaşırlar. Buna karşılık yetişkinler çocukları iki yaşından itibaren toplumun istediği biçimde davranmaya zorlarlar. Çünkü çocuklarının toplum kurallarına uyum sağlayabilen bireyler olarak yetişmelerini isterler. Ancak bu yaş çocuklarının zihinsel gelişimi henüz doğruyla yanlışı ayırt edebilecek düzeye ulaşmamıştır.

Bu dönemdeki çocukların kazanmaları gereken önemli bir alışkanlık tuvalet alışkanlığıdır. Ancak bu alışkanlığın kazandırılması sırasında baskı yapmak çocuğun kişiliğine tamiri güç zararlar vermektedir.

Özerklik duygusunun kazanıldığı bu gelişim döneminde aşırı koruyucu, kısıtlayıcı ve cezalandırıcı ana-baba tutumu özerkliği bastırmaktadır. Kendisine fırsat tanınmayan , bir iş başarma heyecanının yaşayamayan çocuklar ileriki yaşlarda çekingen kendi başına karar veremeyen ve kendine güvenemeyen bir insan haline gelmektedirler. Ana-baba, çocuk bir işi yapamadığında onu suçlamamalıdır çünkü sürekli olarak becerisizlikle suçlanan çocuk cesaretini kaybetmekte ve başarısızlığının yüzüne vurulması dolayısıyla öfkelenmektedir. Bu öfkenin sonunda ise utanma duygusu hakim olmaktadır.

- GİRİŞKENLİĞE KARŞI SUÇLULUK (4 - 5 YAŞ)

Girişkenliğe karşı suçluluk dönemindeki çocuk, kendisinin ve aile üyelerinin rollerini daha açık bir şekilde kavramaya başlar. Çevresindeki bireylerle yakın ilişkiler kurar, konuşkandır çok soru sorar. Cinsel kimliğin geliştiği bir dönemdir.Bu nedenle kızlar annelerini erkek çocuklar ise babalarını model alırlar.Çocuğun merak duygusu, soruları bastırılır bunlara cevap verilmezse çocukta suçluluk duygusu gelişir.

- ÇALIŞMA VE BAŞARILI OLMAYA KARŞI AŞAĞILIK DUYGUSU (6 - 12 YAŞ)

Doğumundan 6 yaşına kadar aile ile daha çok zaman geçiren çocuk için okula başlama çok büyük bir değişimdir. O güne kadar herkes tarafından yaptıkları kabul edilen, sevilen ve pek rakibi olmayan biri iken okul ortamında kendi yaşıtı olan birçok kimse içinde çocuk yeni bir sürece girmiş olur.

Bu dönemde çocuklar arkadaşları arasında bir yer edinmek, öğretmenin gözüne girmek başarılı olmak için çalışır, çünkü elde ettiği başarılar neticesinde takdir ve kabul edilmeyi bekler. Bu dönemdeki çocuk eğer çevresinden destek görürse kendine duyduğu güven ve saygı artar ve daha fazla çalışmaya ve başarılı olmaya yönelir. Aksi halde yaptıklarını değersiz olduğuna inanır ve aşağılılık duygusuna kapılır.

Yetersizlik ve aşağılık duygusu bu dönemdeki en büyük problemdir. Aşağılık duygusu geliştiren bir çocuk çevresiyle sağlıklı ilişkiler kuramaz ve uyum güçlüğü çeker.Bu bakımdan 6-12 yaşları arasındaki çocuklara başarılı olabilecekleri ortamlar oluşturmak son derece önemlidir. Ancak okul yaşamında ve normal yaşamda çocukların her zaman başarılı olmaları da mümkün değildir. Dolayısıyla burada önemli olan başarısızlığı önlemekten çok ;önce ana-baba olarak kendimizde sonrada çocuklarımızda başarısızlığı olumlu ve verimli karşılama becerisini geliştirmektir. Bu konuda öncelikle çocukların kendi yeteneklerine olan inançlarını güçlendirmeliyiz. Eğer çocuk kendi yeteneklerinin başarılı olma konusundaki gücüne inanırsa yaşayacağı başarısızlıkları çaba eksikliğine bağlayacak ve kişiliği konusunda olumsuz değerlendirmeler yapmayacaktır. Ana-babaların bu konuda çocuklarına yapacakları en büyük yardım onları başkaları ile kıyaslamaktan vazgeçmeleri olacaktır.

 

6 YAŞ GELİŞiM DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ

· 5 yaşa göre daha hareketli ve gürültücü bir dönemdir.

· Bedenlerini daha rahat kontrol ederler, koşmaktan, zıplamaktan, hareketli oyunlardan hoşlanırlar.

· Müzikle dans etmekten şarkılar dinlemekten keyif alırlar.

· Süt dişleri yerini kalıcı dişlere bırakmaya başlarlar.

· Bulaşıcı hastalıklara karşı duyarlıdırlar.

· Bedenlerinin zarar görmesine karşı duyarlıdırlar.

· Tuvalet ve temizlik işlerini kendi başlarına yapabilirler.

· Kendi başlarına giyinip soyunabilirler ama giyimde, yemekte, masada kendi seçimleri önemlidir.İstekleri karşısında çocuk inatçılıkla suçlanmamalıdır.

· Kız erkek farkı belirginleşmiştir, kızlar bebekle, erkekler top oyununda ustalaşırlar.

· İlginin merkezi olmak isterler, her şeye hevesle başlar, ama sonunu getiremezler.

· Kurallar zor gelir bu nedenle evde olmak isterler.

· Meraklıdırlar, bu nedenle etrafı dağıtıp kendilerine zarar verebilirler ya da uygun cevabı alıncaya kadar üstelerler.

· Özellikle söylenen bir kuralı veya yasağı hemen kabul etmek yerine ´neden´ diye sorarlar.

· Bir çok faaliyeti yaparken anne babayı yanlarına isterler.

· Yetişkine daha az bağımlıdır.Arkadaşları vazgeçilmez olmaya başlamıştır.

· Arkadaşları ve öğretmeni önemlidir.

· Oyun grupları geniştir, oyun kurallarını koyup bunlara uyulması konusunda yeni gelen çocukları uyarabilirler.

· Oyunlarda ön plana çıkmak isterler.

· Bu dönemde rekabet ve kıskançlık duyguları ön plana çıkar, kendi düşüncelerini kabul ettirmek, lider olmak önemlidir.

· Kendiliğinden fark ederek öğrendiği her şey çok önemlidir.

· Bu yaşta birbirleriyle alay etmek, ad takmak çok sık görülür.

· Değişken yapısı nedeniyle ev v okul davranışları arsında faklılıklar görülebilir.

· Korkuları vardır(gök gürültüsü, rüzgar, karanlık, hırsız) . Korkuların nedeni yeni bir çevreye açılmak, dış dünya ile yeni bilgiler öğrenmesi tümünü kavrayamamasıdır.

· Somut düşünürler.

· Zengin hayal güçleri vardır.

· Resim yapmayı, makas kullanmayı severler, bu el becerileri ilköğretime hazırlıktır.

BEDENSEL GELİŞİMİ DESTEKLEMEK İÇİN

· Parka gidilebilir(koşsun, zıplasın)

· Makas, kağıt, kalemler, boyalarla, oyun hamuruyla, oynayabilir(oynayarak, dokunarak büyük ve küçük kaslarını geliştirirler)

· Önemli olan yediği miktar değil besleyici değeridir.

· Yemek ortamlarının olumlu geçmesi sağlanmalıdır.

· Çocuk yemeğinin miktarını kendisi ayarlamalıdır.

BİLİŞSEL GELİŞİMİ DESTEKLEMEK İÇİN

· Öğrendiği duyduğu hikayeleri anlatabilir.

· Yetişkinler tarafından ona öyküler hikayeler okunabilir.

· Hikaye kasetleri dinleyebilir, sonraki bölümlerde neler olacağını tahmin etmesi istenebilir.

· Çocukla konuşurken o-bu-şey kelimelerini kullanmak yerine nesnelerin eşyaların isimleri söylenmelidir.

· Çocuğun sorularına cevap verilmelidir.

KİŞİLİK GELİŞİMİNİ DESTEKLEMEK İÇİN

· Ayrı bir varlık olduğu kabul edilmeli

· Koşulsuz sevgi verilmeli

· Verilen sözler tutulmalı

· Vakit ayrılmalı

· Çocuk zorluklarla karşılaşınca hemen yardıma koşulmamalıdır.Aksi takdirde bağımlı, dirençsiz, olur.Doğru yaklaşım çocuğu sabırla izlemek, yardım isterse hemen sorunu çözmektense onunla konuşarak birlikte çözüme ulaştırmaktır.

7 YAŞ ÇOCUĞUN ÖZELLİKLERİ

- Fiziksel - Motor Gelişim:

Bu yaş çocukları çok hareketlidir, enerjileri çok fazladır. Eğer bu enerji olumlu ve amaca uygun olarak kullanılamazsa, rahatsız edici düzeyde hareket halinde olma, kalem ısırma, tırnak yeme gibi yollarla dışa vurabilir. Evde fiziksel hareketi kısıtlayıcı aktiviteler yerine, enerjilerini yapıcı şekilde dışa vurabilecekleri etkinlikler düşünmekte yarar olabilir. Ev ortamının buna uygun düzenlenmesi, anne babayı sürekli "dur, yapma, koşma, dikkat et..." gibi uyarılarda bulunmaktan kurtarabileceği gibi, çocuğu da "yaramaz" etiketinden koruyabilir. Örneğin evde eğer varsa, uzunca ve mümkün olduğunca boş (dantel örtülü fiskos masalarından, telefonun durduğu kocaman sehpalardan, üstü ve içi biblo dolu ne işe yaradığı kimse tarafından anlaşılamayan gümüşlüklerden vs. arındırılmış) bir koridor, bu yaş çocuğunun fiziksel enerjisini kimseye sıkıntı vermeden dışa vurabileceği uygun bir mekan olabilir. Burada asılı bir basket potasına atışlar yapabilir, bisikletiyle turlayabilir, bir uçtan bir uca zaman tutarak koşabilir, arabalarıyla yarışlar yapabilir, bebeklerini gezintiye çıkarabilir, evdeki basit eşyaları kullanarak çiftlik kurabilir, çadır kampı yapabilir, hayal gücü ve enerjisini dilediğince serbest bırakabileceği bir ortamın keyfini yaşayabilir. Bu yaş çocuklarının dinlenmeye ihtiyaçları vardır. Fiziksel ve zihinsel çalışmalarda kolayca yorulurlar. Evde dinlenmeleri için fırsatlar yaratmak uygun olur. Özellikle ödev yapma işinin kabusa dönüşmesini engellemenin birinci şartı, çocuğun "çocuk" olduğunu unutmamaktır! Onlara "küçük memur" muamelesi yapmak, evde gereksiz ve çözümsüz çekişmelere yol açacağı gibi çocukluklarına da yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Sadece onların dinlenme şekilleri farklıdır. Siz televizyon karşısında ayağınızı uzatarak oturmakla veya gazete okumakla (yani pasif fiziksel aktivitelerle) dinlenmeyi tercih ederken, çocuğunuz hoplayıp zıplayarak, oyuncaklarını ortaya dökerek dinlenmeyi isteyebilir.

Bu yaş çocuklarının büyük kas gelişimi, küçük kas gelişimine oranla daha iyidir. Kalem tutmak ve buna benzer etkinlikler, küçük kas gelişimidir. . Küçük kas gelişimini hızlandırmak için, örneğin evde resim yapma çalışmaları yararlı olabilir. Logo türü oyuncaklar hem dikkat üzerinde hem de kas gelişimi üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir. Kesip yapıştırma etkinliklerinin de küçük kas gelişimine yararlı etkisi olabilir. Evde rahat bir ortam hazırlayarak, çocuğunuzun hayal gücünün ve kas sisteminin gelişimine katkıda bulunabilirsiniz. Hele bir de duvardaki bir panoda eserlerini sergileme olanağı tanırsanız, bu onun için çok zevk aldığı bir aktivite haline gelebilir.

Bu yaş çocukları küçük harfleri ve nesneleri görmede zorlanabilirler. . Evde çalışırken yararlanabileceği bir yazı tahtası çok işe yarayabilir. Bu tahta, hem yapıcı bir oyuncak (örneğin öğretmencilik oyununda) hem de kalem tutma ve yazı yazma becerisinin gelişimine katkıda bulunacak bir araç olabilir. Kendisi için yeterli büyüklükte yazı yazma olanağı tanıması açısından da yararlıdır.

Bu yaşlarda çocukların fiziksel etkinlikleri çok fazladır. Hiç durmazlar, ancak bu hareketlilik sırasında etraftaki tehlikelerin çok fazla farkında olmayabilirler. Bu yaş çocuğu kendini zararlı aktivitelerden koruyamayabilir. Bunun bir sebebi, tehlikeyi farkında olmayışı diğer sebebi ise kas kontrolünün zayıf oluşudur. Ev ortamının mümkün olduğunca fiziksel olarak çocuğa zarar verebilecek eşyalardan (köşeli cam sehpalar, yüksek eşikler, kapanmayan dolap kapakları, takılabileceği büyük vazo ya da saksılar vs.) arındırılmış olması kaza riskini azaltabilir.

Kemik gelişimi henüz tam tamamlanmamıştır, Kemikleri kolayca çatlayabilir. Özellikle beden eğitimi etkinliklerinde bu nokta çok önemlidir. Spor etkinliklerinde çok sert olanların seçilmemesi (karete, judo vs.) ya da en azından 10 yaştan sonraya ertelenmesi uygun olabilir. Örneğin yüzme, bale, folklor, dans, atletizm gibi daha yumuşak ve kemik gelişimine olumlu katıları olabilecek sportif etkinlikler seçilebilir. Beslenme konusunda da dikkatli olmak yararlıdır.

- Sosyal - Duygusal Gelişim:

Arkadaş seçiminde daha titiz olmaya başlarlar. 1-2 tane iyi ve sürekli arkadaşları olabilir, düşmanları da (sevmedikleri) ! Sırdaş olmak çok önemlidir, ancak çok iyi sır sakladıkları söylenemez. Özellikle okul uyumunda arkadaşlarının rolü büyüktür. Okulda arkadaş ilişkileri iyi gidiyorsa, okulu oldukça severler ama ilişkilerinde ters giden bir şeyler varsa okula gitmek istemeyebilirler ya da gönülsüz giderler. Arkadaşlarının düşüncelerini çok önemserler ama ilişkileri için verdikleri kararları çabuk unuturlar. Bu noktada anne baba olarak verdiği kararı hatırlatmak ya da öğütler vermek yerine, etkin dinleme yöntemini kullanarak kendi çözümlerini üretmesine fırsat tanımak yararlı olabilir. Yetişkinler kadar tutarlı ve sabit ilişkileri olmasını ummak, yaşlarına uygun düşmeyen ve gerçekçi olmayan bir beklentidir.

Küçük grup oyunlarını severler, ancak bu devrede moral (ahlaki) gelişim yönünden kuralları kesin ve değişmez olarak algıladıkları için, grup oyunlarında kuralların değiştirilmesine (az da olsa) tepki verirler. İki kişi oynarken herşey yolundayken ortama üçüncü birinin girmesi işleri karıştırabilir. Burada daha çok birinci tercih olamama kaygısı hakimdir. Bu yaş çocuklarının hemen hepsinde arkadaşları tarafından ilk tercih edilen kişi olma isteği vardır. Üç ya da daha fazla kişinin olduğu oyun gruplarında, lider olan kişiyi çekememe, onun koyduğu kurallara isyan etme ama bunun yanında onunla arkadaş olmaktan vazgeçememe gibi çelişik içerikli ilişkiler yaşayabilirler. Kuralların ya bozulmaması ya da sadece kendileri tarafından değiştirilmesi gibi egosentrik bir yaklaşımları vardır. Bu daha çok, henüz kendini değerlendirme becerisine sahip olmayışlarından kaynaklanır. Kavgaları, münakaşaları sık sık olur. Bu yaşlarda erkek çocukların fiziksel saldırganlığı, kız çocukların ise sözel saldırganlığı daha çok yeğlediği gözlenir. Birbirlerine karşı oldukça acımasız eleştiri ve davranışları olabilir. Çok radikal kararlar verip, bunları uygulamaktan derhal vazgeçebilirler. İçinde bulundukları grupta prim yapan davranışları farkedip benimseyebilirler ve bunlar gerçekten çok acımasız olabilir.

Bu yaş çocuğu eleştirilere karşı çok hassastır. Bu yaş, çocuğun kendini kolayca "üretken" veya "beceriksiz" hissedeceği bir devredir. Evde becerileri ve iyi yapabildikleri üzerinde daha fazla durarak, eksiklerini kapatması yönünde motive edilebilirler. Bu yaş çocuğu kolayca motive olur, kaba tabiriyle gaza gelir. Yapması istenen şeyin, sadece nasıl söylendiği önemlidir. Hemen heveslenir ama bu hevesi kısa sürer. Sık sık çabasının ve ürünlerinin ödüllendirilmesi, takdir edilmesi gerekir. Başarısızlıktan, tıpkı bizler gibi, hoşlanmazlar. Sürekli başarısızlıkları yüzlerine vurulursa, kolayca düşük benlik saygısı geliştirebilirler. Mutsuz hissederler ve motivasyonları düşer. Başarısızlık, kaçınılması olanaksız bir kader gibi görünebilir gözlerine ve çabalamaktan vazgeçebilirler. Bu noktada anne babanın hassas davranması gerekir. Eksik ve zayıf yanlarının görmezden gelinmesini önermiyoruz ama bunların nasıl iletildiği çok önemlidir. Kırgın, kızgın, hayal kırıklığına uğramış ve ümitsiz bir yaklaşım çocuğu o konuya küstürebilir. Yüksek bir beklenti ise üzerinde yoğun bir baskı hissetmesine ve denemeden vazgeçmesine sebep olabilir. Bunun yerine anne babanın başarısızlıklarda bile olumlu bir şeyler bulmaya çalışması ve onu yüreklendirmek, geliştirmek için nasıl bir yardımda bulunabileceği sorunu kendine yönelterek işe başlaması yararlı olabilir. Hatta bu soruyu direk çocuğa sormak, kişilik gelişimi adına son derece yapıcı bir davranıştır.

Bu yaş çocuğu, karşısındaki kişilerin duygularına karşı da daha hassastır. Özellikle yakın çevresini "hayal kırıklığına uğratmaktan" çok korkar. Onun davranışlarına karşı hissettiklerinizi "ben dili" ile iletmek bu noktada çok önemlidir. Aile içinde olan biteni izlemeye başlar ve gerginliklerden uç sonuçlar çıkarabilir. Örneğin anne babasının basit bir tartışmasını boşanmayla sonuçlanabilecek trajik bir olay olarak algılayabilir (hele bir de arkadaşları arasında anne babası boşanmış olanlar varsa!). Kendisine suçlanma payı çıkarıp, kaygı duyabilir. Bu yaşlarda duygusal şantaj ya da baskılar kişilik gelişimini çok olumsuz etkiler. Kişiler arası ilişkilerde güvensiz, başkalarını kırmamak için kendini ifade etmekten çekinen, fazla verici kişiliklerde, genelde bu yaşlara özgü "sevdiklerine hayal kırıklığı yaşatma korkusu"nun ebeveynlerce desteklendiğine rastlanmaktadır. Anne babalara, çocuğun taşımakta güçlük çekeceği düzeyde beklentilerden uzak durmalarını ve duygusal şantaja asla başvurmamalarını öneririz.

- Bilişsel Gelişim:

İlkokul çocuklarının öğrenmek, üretmek için güdüsü çok fazladır. Anne babaya düşen, bu güdüyü en iyi biçimde değerlendirmeye çalışmaktır. İlgi çekici, renkli ve kolay izlenebilen materyallerle çocukların bu ilgileri desteklenebilir. Ürettiklerini beğenmek ve ödüllendirmek ise anne babanın asli görevidir!

İlkokul çocukları, konuşmaya, tekrarlamaya çok meraklıdır. Yazmaya ilgi ve merakları daha azdır. Bu yaş çocuklarını sınıfta öğretmenin, evde anne babanın sık sık sıraları geldiğinde konuşmaları ve sıralarını beklemeleri konusunda uyarması gerekir. Özellikle yoğun geçen bir iş gününün ardından çocuğunuzu dinlemek çok güç olabilir ama son bir çabayla ona zaman ayırmaya çalışmanızı öneririz. Aktif olarak ona ayıracağınız sadece yarım saat bile, onun bu gereksinimini karşılamaya yetebilir. Unutmayın birlikte geçirilen zamanın niteliği niceliğinden çok çok daha önemlidir!

Bu yaş çocukları,aynı zamanda şikayet etmeyi de çok severler. Bu onların moral (ahlaki)gelişimde kuralları katı bir biçimde algılamalarından ve davranışın ardındaki niyeti henüz dikkate alamamalarından kaynaklı olabilir. Ayrıca çok sevdikleri öğretmenlerinin, anne babalarının dikkatlerini çekmek ya da kıskançlık gibi nedenlerle de bu davranışı gösteriyor olabilirler. Ama gerçekten sıkıntıları olabileceğini de gözardı etmemek gerekir. Sonuçta sebep ne olursa olsun, sizden destek istediğinin bir göstergesidir bu şikayetler. Ancak bunları çok fazla ödüllendirmenin, şikayet etmeyi genel bir davranış kalıbı haline getirmesine yol açabileceği olasılığını da unutmayın!

Bu yaş çocukları somut düşünme döneminde oldukları için, çoğunlukla görerek ve yaparak öğrenirler. Bu nedenle söylediklerinizden çok davranışlarınızın önemli olduğunu unutmayın! Sözcükler ve dolayısıyla konuşma soyuttur. O sizin davranışlarınızı öğrenir.

8 - 9 YAŞ

- BEDENSEL GELİŞİM

· Hareketlidirler, enerjileri fazladır.

· Dinlenme tarzları yetişkinlerden fazladır.

· Kaza oranının en yüksek olduğu dönemdir.

· Kemik gelişimi henüz tamamlanmadığı için sert spor dalları yerine yüzme, folklor, bale gibi etkinlikler tercih edilmelidir.

- SOSYAL VE DUYGUSAL GELİŞİM

· Okul kurallarına alışmışlardır.

· Arkadaş grupları kısa sürelidir.

· Sırdaş olmak önemlidir.

· Arkadaşlık ilişkileri iyiyse okula severek gelirlerken ters giden bir şeyler varsa okula gitmek istemeyebilirler.Bu nedenle ´Okula gitmelisin´ şeklinde öğütler vermek yerine aktif dinleme yapılmalı, öğrencinin kendi çözümlerini üretmesine izin verilmelidir.

· Oyunlarda kuralların hiç bozulmaması ya da kendileri tarafından değiştirilmesi gibi düşünceleri vardır.

· Kızlar sözel erkekler fiziksel saldırganlığı yeğlerler.

· Birbirlerine lakap takma, alay etme sık görülür.

· Öğretmeninden gelecek destek ve övgü çok önemlidir.

· Kolayca motive olurlar.Bu hevesin devam etmesi için davranış ve çabalar ödüllendirilmeli, takdir edilmelidir.

· Başarısızlıktan hoşlanmazlar.Sürekli başarısızlıkları vurgulanırsa olumsuz benlik algısı gelişebilir.Bu nedenle kızgın, kırgın, hayal kırıklığına uğramış gözükme baskı yapma ya da görmezlikten gelme yerine başarısızlıklarda bile olumlu bir şeyler bulmak ´kendisine nasıl yardım edeceğini´ çocuğa sormak gerekir.

· Yakın çevresini hayal kırıklığına uğratmaktan korkarlar, kolayca suçluluk duyguları geliştirebilirler.´Ben dilini´ kullanmak gerekir.

· Arkadaş grubu içinde yeterli oyun becerisi kazanamama olumsuz benlik algısına neden olabilir.

· 3.sınıfta olgunlaşma, büyüme istekleri nedeniyle otoriteyle çatışma görülebilir. Bu yaş çocuklarını isyankar, ukala gibi adlandırma çok görülür.

- ZİHİNSEL GELİŞİM

· Çocuk öğrenmeye, konuşmaya çok heveslidir.Sorulara cevap vermekten hoşlanır.Yazmaya ilgi azdır.

· Görerek ve yaparak öğrenirler.Bu nedenle öğüt vermek yerine model olmak önemlidir.

10 YAŞ

- BEDENSEL GELİŞİM

· Ön ergenlik belirtilerinin görüldüğü yaş olarak tanımlanmaktadır.Bedensel değişiklikler hakkında bilgilendirme yapılmalıdır.

· Kızlar hızla büyümeye başlar.Boy atma olayı hızlanır.

· Erkek çocuklar kızlara göre daha ufak görünümlüdürler.

· İştah ve yeme artar.

· Kızlar daha az hareketli ritmik dramatizasyon içeren oyunları tercih ederken, erkek çocuklar takım oyunlarını tercih ederler.Yüzme ise hem kızlara hem de erkek öğrencilere cazip gelen spor dalıdır.

· Her iki cinste de eklemler hala yumuşak olduğu için ağır yük altında kalma, kambur oturma ve düzgün yürümeme gibi durumlarda bozulmaya eğilimlidir.Bunlarla ilgili uyarılar yapılmalıdır.

· Oniki yaşa doğru süt dişleri yerini kalıcı dişlere bıraktığı için dişlerin bakımı ile ilgili alışkanlıklar artık yerleşmeli, gerekli uyarı ve kontrollere devam edilmelidir.

· Dengeli beslenme ve süt içme alışkanlıkları pekiştirilmelidir.

· Bulaşıcı hastalıklara karşı vücut direnci artmıştır.

- SOSYAL VE DUYGUSAL GELİŞİM

· Gelişim döneminin altın çağıdır.

· Genel olarak mutlu, coşkulu, iyi bir öğrencidir.

· Hoşgörülü, uysal ve geçimi kolaydır.

· Spordan hoşlanır.

· İşbirliğine yatkındır.

· Bu uyum esnekliğe karşın davranışları dağınıktır(kendine bakma, giyinme, temizlenme, üzerinden çıkardıklarını kaldırmak gibi)

· Bu yaş çocuğunda öfke patlamaları görülür ama bu kendisinden küçüklere yöneliktir.

· Ahlaki gelişimde üzerlerinde durdukları en önemli konu haksızlıktır.Buna rağmen kimi zamanda oyunlarda mızıkçılık yaparlar.

· Arkadaş beğenisi kazanma ve sürdürme yine önemlidir.

· Bir grubun üyesi olma (oyun grupları, eğitsel ve sosyal faaliyet grupları) önem kazanır.

· Karşı cinsten olan akranlarla bir gerginlik yaşanır.Bu gerginlik ve düşmanlığı doğal saymak gerekir.Çünkü çocuk karşı cinsi reddederek ´kendi cinsiyetini kabul etme´ görevini başarmış olur.

· Aynı cinsten olanlar beraber oynarlar.

· Oyun becerisi az olan erkek çocukların kızlarla oynamaları ve küçük kardeş muamelesi görmesi mümkündür.

· En iyi arkadaşlıklar aynı sosyoekonomik düzeyden gelen aynı zihin gücü ve başarı düzeyine sahip, benze ilgileri olan ve aynı yaştaki çocuklar arsında olmaktadır.

· Çocuğun yeteneğinin üstünde bir başarı ve sosyal beceri beklemek onun benliğine karşı olumsuz tutumlar geliştirmesine ve yetersizlik duygular yaşamasına neden olmaktadır.

· Kapasitesi ölçüsünde başarı bekleyip bunu önemsemek çocuğa başarı ve yeterlik duygusunu sağlayacaktır.

- ZİHİNSEL GELİŞİM

· Ayrıntılı düşünmeye başlarlar(soyut düşünmeye başlama)

· Macera kahramanlık konulu kitaplardan hoşlanırlar.Özellikle kız çocukları duygusal içerikli kitaplara ilgi duyarlar.

· Küçük puntolu az resimli kitapları okurlar.

11 YAŞ

- BEDENSEL GELİŞİM

· Ön ergenlik belirtilerinin görüldüğü yaş olarak tanımlanmaktadır.Bedensel değişiklikler hakkında bilgilendirme yapılmalıdır.

· Kızlar hızla büyümeye başlar.Boy atma olayı hızlanır.

· Erkek çocuklar kızlara göre daha ufak görünümlüdürler.

· İştah ve yeme artar.

· Kızlar daha az hareketli ritmik dramatizasyon içeren oyunları tercih ederken, erkek çocuklar takım oyunlarını tercih ederler.Yüzme ise hem kızlara hem de erkek öğrencilere cazip gelen spor dalıdır.

· Her iki cinste de eklemler hala yumuşak olduğu için ağır yük altında kalma, kambur oturma ve düzgün yürümeme gibi durumlarda bozulmaya eğilimlidir.Bunlarla ilgili uyarılar yapılmalıdır.

· On iki yaşa doğru süt dişleri yerini kalıcı dişlere bıraktığı için dişlerin bakımı ile ilgili alışkanlıklar artık yerleşmeli, gerekli uyarı ve kontrollere devam edilmelidir.

· Dengeli beslenme ve süt içme alışkanlıkları pekiştirilmelidir.

· Bulaşıcı hastalıklara karşı vücut direnci artmıştır.

- SOSYAL VE DUYGUSAL GELİŞİM

· Arkadaşlarıyla, çevresiyle uyumlu olan 10 yaş çocuğu 11 yaşında ergenliğe geçişi yaşadığı için birdenbire anne babanın kurallarına değer yargılarına aldırmamaya başlar.

· Evdeki ya da okuldaki otoriteye gizli bir direnişe geçer.

· Evde herhangi bir konuda yardıma be işbirliğine yanaşmaz, kardeşleriyle geçinemez.

· Anne ve babanın yanlışlarını bulmaya çalışır.

· Bencilleşir.

· Okulda da yerinde duramaz, sürekli konuşur.Enerji doludur, hareketlidir.

· Yalnız bütün bu yazılanlar her çocukta görülecek diye bir genelleme yoktur.Çünkü her çocuğun kendine özgü değişik tavır ve tutumları vardır.

· Kız ve erkek çocuklar ayrı ayrı gezer ve oynarlar.

· Bu dönem ergenlik boyunca olacak değişimlere bir hazırlıktır.Şimdiye kadar ailesinin değerleriyle yani onların doğruları yanlışları ve iyi kötüleri ile yaşamış olan çocuk artık bunları sorgulamaya başlar.

· Çocuk bir yandan kendini arkadaşlarına beğendirmek isterken anne ve babalarını kırdıkları için üzülürler.

· Kızlar bu dönemi erkeklere göre daha yumuşak, duygusal geçirirler.

· Arkadaşlarla sık sık bozuşurlar sonra barışırlar.Çünkü toplumsal ilişkilerde ilk deneyimlerini yaşamaktadırlar.

· Kızlarla oğlanlar geçinemezler.

· Bütün bu karşı çıkmalar rağmen çocuğunuz yine de sizi sevmekte ve size ihtiyaç duymaktadır.O baş kaldırsa bile onunla ikili ilişkilerinizi, beraberliklerinizi sürdürmekte direnin.Çünkü bu dönem:

o *Geçici bir dönemdir.

o *Davranışlara hemen tepki göstermek yerine soğukkanlılığınızı kaybetmeden bu davranışın altındaki nedeni araştırın.

· Çocuğunuzun yeni bir kişilik geliştirdiğini artık o uyumlu size bağlı çocuk olduğu fikrini kafanızdan çıkarın.

· Çocuğunuzun yeteneğinin üstünde bir başarı ve sosyal beceri beklemek onun benliğine karşı olumsuz tutumlar geliştirmesine ve yetersizlik duyguları yaşamasına neden olmaktadır.

- ZİHİNSEL GELİŞİM

· Ayrıntılı düşünmeye başlarlar(soyut düşünmeye başlama)

· Macera kahramanlık konulu kitaplardan hoşlanırlar.Özellikle kız çocukları duygusal içerikli kitaplara ilgi duyarlar.

· Küçük puntolu az resimli kitapları okurlar.

ERGENLİK DÖNEMİ

- ERGENLİĞİN İLK YILLARINDA BEDENSEL GELİŞİM

· Kızlarda altıncı yedinci, erkeklerde sekizinci sınıfa denk gelir.

· Büyüme hormonları salgılanır(boy uzar, kilo artar, el-ayak büyür).

· Cinsel uyanış vardır(adet görme, sperm üretme)

· Devamlı gelişme içinde olduğu için ergen fazla yemek yeme ihtiyacı içindedir.

· Aşırı zayıf ve aşırı şişman öğrenciler kontrolden geçmelidir.

· Bilinçsiz rejim yapan kız öğrenciler uyarılmalıdır.

· Sivilcelerin nedenleri ve önlemleri hakkında bilgi verilmelidir.

· Vücut temizliğine dikkat edilmelidir.

· Gelişen bedenlerini kabul etmeleri sağlanmalı, kambur oturma, hantal yürüme vb.durumlara ilişkin uyarılar yapılmalıdır.

· Kemik ve kas gelişimi nedeniyle sakarlık görülebilir.

- ERGENLİĞİN İLK YILLARINDA DUYGUSAL GELİŞİM

· Duygu yoğunluğu artar.Artan bu duygular davranışlara coşkulu tepkiler olarak yansır(günlük tutma, şiir yazma..)

· Duygularda istikrarsızlık göze çarpar.

· Gittikçe artan bağımsızlık gereksinimi ortaya çıkar.

· Sık sık yalnız kalma isteği artar.

· Sevgi, aşk gibi duygular artmakla birlikte aşırılıklar gözlenebilir.

· Kaygılarda artışlar gözlenebilir.Bu kaygılar:

o *Bedensel görünüşle ile ilgili kaygılar

o *Gelecekle ile ilgili kaygılar

o *Kendine olan güvensizlikten kaynaklanan sosyal kaygılar

· Aile, arkadaş iletişimindeki olumsuzluklardan kaynaklanan kaygılar

- ERGENLİĞİN İLK YILLARINDA SOSYAL GELİŞİM

· Ergenliğin ilk belirtileri çıktığında kendi içine kapanma görülebilir.

· İçten içe karşı cinsin beğenisi istenir.

· Kızlar erkek öğrencilere göre daha olgun ve evcimen gözükürler.

· Ergen kendine model bulma arayışı içindedir.

· Cinsel kimliğini kazanabilmesi için kendi cinsinden ebeveyn ile özdeşim kurması önemlidir.

· Arkadaşlıklara verilen önem bu dönemde artar.

· Anneyi ve babayı beğenmeme, onları eleştirme durumları ile karşılaşılabilir.

- ERGENLİĞİN İLK YILLARINDA ZİHİNSEL GELİŞİM

· Soyut düşünme yeteneğine ulaşmışlardır.Bu düşünme biçimini geliştirmek için;

o Ergeni ilgilendiren konularda tartışmalara yer vermek.

o Ders dışı okumalara yöneltmek

o Okunanları değerlendirmek

o Toplumsal kuralların insan üzerindeki etkilerini tartışmak gibi

KİMLİK BOCALAMASI ( 13 - 18 YAŞ)

YAKINLIK - UZAKLIK (19 - 25 )

ÜRETKENLİK - VERİMSİZLİK (26 - 40)

BENLİK BÜTÜNLÜĞÜ - UMUTSUZLUK (40 + YAŞ